1 Mart 2017 Çarşamba

Ayrılık aşk acısı

                                    AYRILIK ACISI 


Ayrılık insana verilecek en büyük acıdır. İki kişi arasında oluşan kuvvetli bağın sonsuza dek biteceğini belirten bir fırtına'dır. Kişi sevdiğinden ayrıldığı zaman ondan sadece ayrı düşmüş olmaz. Onla beraber kendisini'de yitirmiş olur. Her şey üstüne geliyormuş gibi hayatta tek, yalnız kaldığını hisseder.Aşk öyle bir büyü'ki insanı benliğinden çıkarır. O gittiği an yıkılır. O an düşünme duygusunu kaybeder,doğruyu yanlışı ayırt edemez. Kendini bir hiç zanneder. Bir aşık bu hale geldiğinde sağda solda nereye giderse hep onunla yaptığı anlar aklına gelir. Ve yine keder, yine mutsuzluk. ..
Biliyorum zor bir durumdur. Terkedilmek, yaşam kaynağınızı kaybettiğiniz de delirmiş 'e dönmek. Fakat bu delirmekten öte daha farklı bir şeydir. Şöyle ki hissetiğiniz bilinçsiz şey beyninizin sinir damarlarına ters orantılı bir şekilde işlenmiş bir duygudur. Beyin aniden bu dünyaya geçtiğinden bu durumu kolay karşılayamaz, hemen alışamaz. 
Beyin her ayrılık açısında insana aynı duyguyu verir. Ayrıldığınız andan sonra nereye gitseniz size hep onu hatırlatır.Dalıp dalıp gidersiniz, masanızdaki fotoğrafı, onun size aldığı hediyeler, arkadaşlarınızla takılacağınız kafe de bir zamanlar onunla beraber o kafe de oturduğunuzu. Kısacası ilk günlerde onu kolay kolay unutamazsınız. Bu duygularının sebebi ise beyninizin içindeki nöronların tepkimesiyle oluşan hislerdir, uyarıdır. Beynimizdeki bu bölüm ayretten uyuşturucu bağımlılığını da uyarıyordur. Yani aşık olduğunuz kişi'yi terketmek, beyinde uyuşturucu bırakmak gibi zarar veriyor. 
Yaşanmışlıkların izlerini beyninizin bir anda kafanızdan atmasını beklemeyin. Beyin bir duruma alıştımı yavaş yavaş unutmaya başlar. Aşk öyle bir şey ki yemeden içmeden kesilmek, her yastığa kafanı koyduğunda onu düşünmeden edemeden kendinden geçmek'tir .Hayattan ellerinizi sonsuza dek çekmiş hissine kapılırsınız. Kafanızda sizi rahat bırakmayan o sorular, sizi ölüme kadar götürecek aşk acısını. İlk başlarda hissetiğiniz bu yalnızlık bir zamandan sonra bir bakmışsın unutmuşsun. Yeni bir hayat yeni bir yaşama başlamış gibi hissedersin kendini. Kafanda artık seni çıldırtan o sorular yok. Resimler anılar hepsi çöp kutusunda. UNUTMUŞSUN! !
Yeni bomboş bir sayfa açarsın, arkadaşların, ailen yeni güzel yaşamın karşında duruyor ya o hayatın içine girdin mi ?
Evet girdin. Herşey güzel tam da beklediğin gibi arkadaşlarınla keyifli vakitler, ailenle bol zaman geçirmeler ve sonra bir bakmışsın ki karşında duruyor. KİM!!

O! Önce seni kendine bağlayan sana umut veren seni sonsuza dek sevecek diye bildiğin,sonra seni kendinle baş başa bırakan senin ellerinden alan o umutları yüreğinden koparak aldığı kalbini terkedilmek duygusunu sana yaşatan o kişi...karşı taraf laflarıyla ESKİ sevgilin. 
Gördüğün an o geride bıraktığın anılar var ya tekrar kendini göstermeye başlar.sen hissiz, duygusuz adeta bir buz parçası gibi dona kalırsın. Karşına geçer o bakar sen bakarsın. Sadece bakışırsınız. Senden gelecek cevabı bekler,durur. Bazen bir tek damla göz yaşı bile karşındakine yeterli cevap olur.


Diyecek bir şey bulamazsın. Etrafindakiler çok konuşuyorsun derken senin bile azından bir kelime çıkamayacak hale gelmişsin.Ne tuhaf deme ,bir aşk insana neler yaptırıyor. Senin o anki sessizliğin ona vereceğin en güzel cevaptır aslında. Sonra önünden bir gidişin yok mu.karşı taraftan duyuluyor kalp atışların.o nasıl duymasın ki. ..
Karşında durduğun o sertlikten eser yok. Odaya kapanmış son ses müzik,anılar ve sen. Ağlıyorsun, üzülüyorsun, kızıyorsun ve kırılıyorsun. Duygudan duygu ya geçiş yapıyorsun o anki sinir sistemlerin çökmüş durumdadır. Tabi onu düşünmeden de edemiyorsun. Ve yine alıyorsun eline kağıdını kalemini başlıyorsun başı sonu belli olmayan yazılara.SADECE YAZIYORSUN!.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder